Olimpik Gösteriler ve Yapay Aylar

Günümüzde, her büyük etkinlikte özenle çalışılmış bir lazer gösterisi yer alıyor. Lazer projeksiyonlar ticari fuarlarda, reklamcılıkta, sanatsal ve mimari etkinliklerde kullanılıyor. Sihirli parıltıları olan ışık desenleri son derece karmaşık teknolojiyle mümkün hale geliyor ve en göz alıcı kurulumların çoğunda bu teknolojiyi Berlin merkezli LaserAnimation Sollinger sağlıyor. Işınların hizalanması ve efektlerin yaratılması söz konusu olduğunda FAULHABER motorları, şirketin lazer projektörlerinde önemli bir rol oynuyor.

Dikkat: Bağımlılık yapabilir! LaserAnimation Sollinger'in web sitesinde yer alan proje örneklerine bir kez tıkladığınızda siteden ayrılmakta zorlanabilirsiniz. Ancak ekrandaki fotoğraf ve videolar, lazer projeksiyonların sahada performans sırasında yarattığı gerçek etkinin yanında sönük kalıyor.

Buna bir örnek, sanatçı Yvette Mattern'in "Küresel Gökkuşağı": Yedi adet parlak renklerde, çok güçlü lazer ışını Berlin Ernst Reuter Meydanı’ndan Zafer Sütunu yönünde gökyüzüne yükseliyor ve tüm şehir merkezinin havasını değiştiriyor. Veya sanatçı ikilisi Kimchi ve Chips’e ait, Essen'de Zeche Zollverein semalarında ikinci bir ayın göründüğü 'Başka Bir Ay'. Ya da Pyeongchang Kış Olimpiyatları'nın kapanış törenindeki hızlı tempolu gösteri... Bunlar, pek çok örnekten sadece birkaçını oluşturuyor.

Dört milimetre çapında ışıklı kalem
Çoğu zaman şaşırtıcı ve bazen de nefes kesici ışık efektleri, lazer ışınının benzersiz niteliklerine dayanıyor. Yoğunluk, ışın odağı ve menzil bakımından, diğer yapay kaynaklarla üretilen ışınlara göre çok daha iyi performans gösteriyor. Diğer yandan, Satış Müdürü Richard Schäfer'in de açıkladığı üzere, lazerin optik ve teknik sınırlamaları vardır: "Işın genellikle çok küçüktür. Cihazlarımızda çapı genellikle 4,0 milimetre civarındadır. Bu nedenle, projeksiyon yüzeyinde yalnızca küçük bir nokta görünür.”
Desenlerin (logo, yazı veya çizgi film benzeri hareketli görüntü gibi) oluşturulmasında lazer projeksiyon, insan gözünün eylemsizliğini temel alır. Daha açıklayıcı ifadeyle, saniyede 24 kareden oluşan bir filmde sürekli ilerlemeyi sağlayan da beynin görüntüyü işlemesidir. Lazer ışını yeterince hızlı hareket ederse, kişi etrafta dolaşan bir ışık noktası yerine yansıtılan animasyonu "görür". Bunun için, projektördeki ışın, her biri x ve y eksenlerine karşılık gelmek üzere, iki ayna aracılığıyla saptırılır. Hareketi elektromanyetik olarak indüklenir ve çok yüksek hıza ulaşır.
Diğer sınırlama ise renktir. Lazerin rengi, ışını oluşturan lazer etkin malzemeye bağlıdır. Lazer projeksiyonunda diyot lazerler veya Tutarlı OPSL kaynakları kullanıldığı için malzeme yarı iletkendir. Ancak lazer diyotlar, kırmızı, yeşil ve mavi olmak üzere yalnızca birkaç temel renk üretebilir. LaserAnimation Sollinger ileri teknoloji cihazlarında ek olarak sarı, turuncu ve camgöbeği renklerini üretmek için eş fazlı OPSL kaynakları bulunur. Beyaz ışının üretilmesi için birden fazla renkte ışın "aynı doğrultuda üst üste bindirilmelidir". Aynı koşul, diğer renkler için de geçerlidir: Tüm paletin farklı tonlarını oluşturmak için tekil ışınların yoğunlukları modüler hale getirilir.

Yüzde bir derecelik sapmaya bile izin verilmiyor
Burada temel nokta, her biri farklı dalga boylarına sahip farklı lazer kaynaklarını mümkün olduğunca aynı doğrultuda üst üste yerleştirmektir. Bu işlem ne kadar hassas bir şekilde yapılırsa, son ışın da insan gözü tarafından o kadar keskin ve hassas algılanacaktır. Burada, belirli dalga boylarının saptırılmasında diğer dalga boylarını (renkler) cam filtrattan ışınlayan, "dikroik filtreler" adı verilen özel optik filtreler kullanılır. Bu da farklı lazer ışınlarının tek bir ışın oluşturacak şekilde "üst üste getirilebilmesi" anlamına gelir. Kısaca, insan gözüne "beyaz" ışın gibi görünen, kırmızı, yeşil ve mavi kaynakların sonuç olarak birleşimidir.

Ancak bu, ışınlar sadece çok hassas bir şekilde ve en önemlisi de, uzun bir süre ve çok uzak mesafede bir arada kaldığında geçerlidir; çünkü lazer kurulumlarının çoğu zaman yüzlerce metre, hatta birkaç kilometre uzaktan görülebilmesi gerekmektedir. Richard Schäfer'in açıklamasına göre, dikroik filtrelerin uygun hassasiyetle ayarlanması gerekiyor: "Derecenin yüzde biri kadar bir sapma, yüz metrede 1,7 santimetrelik bir sapmayla sonuçlanır. Bu durum da, renkler artık tek tek birbirinin üstüne binmiş durumda değildir ve insan gözüyle ayırt edilebilirler; renklerin karışması etkisi kaybolur."
Bir LaserAnimation Sollinger'in cihazının, örneğin Dubai'deki Burj Khalifa'daki lazer gösterisi için bir gün sonra kurulmak üzere Berlin'deki tesislerden çıkması, rastlanmayan bir durum değildir. Kargo uçuşunda gövde eksi yirmi dereceye maruz kalmasının ardından, çöl güneşinde altmış dereceye kadar veya daha fazla ısınıyor. Yüksek kalitedeki malzemelere ve gelişmiş sabitleme teknolojisine rağmen optiklerde belirli bir düzeyde bozulmanın meydana gelmesi kaçınılmazdır. Bu durumda da, dikroik filtrelerin konumunun biraz yeniden ayarlanması gerekebilir. Dikroik ayna tutucularının sürücüyle donatılmasının nedeni budur: FAULHABER'in entegre dişlilere sahip fırçasız DC motorları, derecenin binde birine kadar inebilen, yazılım kontrollü ince ayarda kullanılırlar

Nefes kesici efektler için optik ızgaralar
Koruma için başka bir motor kullanılıyor. Yoğun lazer ışığının insan gözüne kontrolsüz girmesini engellemek için projektörlerde donanım olarak iki kademeli kapatma mekanizması yer alır. Elektronik koruma devresinin yanı sıra acil durumlar için mekanik panjur da bulunur. Kapağı, normal çalışma sırasında motorlu bir döner mıknatıs tarafından açık tutulur. Arıza durumunda güvenlik devresi motoru durdurur ve klapenin ışın çıkışını kapatmasını sağlar.
Izgara modülünde FAULHABER'in diğer sürücüleri kullanılmaktadır. Kırınım ızgarası, ışınların çok dar boşluklardan geçerken meydana gelen sapmayı kullanan optik bir elemandır. Lazer projektör, ışınlar ve grafiklerin yanında, aynı zamanda, bir tür yapay kutup ışığı veya Robert Henke'nin "Yıkıcı Gözlem Alanı"nın dalgalı, soyut formları gibi çeşitli desenler ve efektler de üretebiliyor: Sürekli değişen, mikro ve makro kozmosu yansıtan, kozmik sis ile biyolojik hücre yapısı arasındaki bir karışıma benzeyen hafif bir nesne. Efektler yalnızca projeksiyon duvarında yansıtılmıyor, aynı zamanda boşlukta serbestçe asılı da tutulabiliyor.
Izgara modülündeki silindirler, projeksiyon için belirli bir ızgaranın seçilmesi amacıyla kademeli motorlar tarafından konumlandırılıyor. Dairesel ızgaralar, fırçasız DC motorlar tarafından harekete geçiriliyor ve bu da, çılgınca kıpırdanmalardan görüntüde salyangoz hızında meditasyon niteliğinde meydana gelen yavaş değişimlere kadar bir aralıkta kendi optik efektini yaratıyor.

Sürücülere en yüksek talep
Richard Schäfer, "Bu tür efektler için çoğunlukla birden fazla projektör kullanıyoruz" açıklamasını yapıyor "Bunlar, efektlerini yalnızca ızgaraların, en yüksek ve en düşük hızlar yanında yönde sürekli değişimlerin oluştuğu başlatma/durdurma işleminde, tamamen senkronize hareket etmesi durumunda ortaya çıkarabilirler." Projektörler ve ızgara modülleri teknolojiyle tamamen donatılmıştır, bu da kurulum alanının son derece dar olduğu anlamına gelir. Buraya yalnızca çok küçük motorlar yerleştirilebilir.
Maksimum hassasiyet ve tekrarlanabilirlik da ek minimum gereksinimlerdir. Entegre boşluksuz dişliler burada önemli rol oynarlar. FAULHABER ile işbirliğinin başlangıcı sorulduğunda Richard Schäfer, bunun kendi zamanından önce olması gerektiği cevabını verdi. İlk sipariş için arama yaparken, başlangıç olarak 2003 yılını buluyor. Bu, FAULHABER motorlarının yirmi yıl boyunca bu zorlu uygulamada zaman testinden geçtiği anlamına geliyor: “Lazer projeksiyonlar için en üst seviye cihazlar üretiyoruz. Bunu gerçekleştirmek için aynı seviyede sürücülere ihtiyacımız var.”

  Ask For More Information…